ABD basınında yer alan habere göre Alman kimyasal ve ilaç üreticisi Bayer’in, ABD merkezli tohum üreticisi Monsanto’yu satın almayı değerlendirdiği duyuruldu. Ayrıca diğer bir Alman kimya devi BASF’in de Monsanto için harekete geçmeyi beklediği ve sürpriz bir teklifle ortaya çıkabileceği vurgulandı. Konuyla ilgili olarak adı geçen şirketlerden herhangi bir açıklama gelmemesine rağmen borsalarda hisseler hareketli saatler yaşadı. ABD’li Monsanto hisseleri olası satın almanın desteğiyle yüzde 10’u aşan sıçrayışlar yaşarken Alman Bayer’de kayıplar yüzde 5’e ulaştı. Bu arada birleşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine yönelik söylentiler ise her geçen gün biraz daha artıyor.
Yapılan değerlendirmelere göre Monsanto’yu alacak şirketin en az 50 milyar doları gözden çıkarması gerekecek. Olası 50 milyar dolarlık etiket her iki şirket için de çok yüksek görünüyor. Ancak bunun ötesinde olası bir birleşme sonrası tarafların birbiriyle tam anlamıyla örtüşmesi gerekiyor. Zira geçen Aralık ayında kimya sektörünün en büyüklerinden iki ABD’li şirket Dow Chemical ve Dupont birleşme kararı aldı. Sektörde taşları yerlerinden oynatan bu birleşmenin hemen ardından Çinli ChemChina 43 milyar dolara İsviçreli Syngenta’yı aldığını duyurdu. Bu birleşmelerle birlikte sektörün zirvesiyle arası açılmaya başlayan Alman Bayer ve BASF üzerindeki satın alma baskıları arttı. Ancak olası 50 milyar dolarlık etiket her iki şirket için de çok yüksek görünüyor. Ancak piyasalar Bayer’in satın almaya daha yakın olduğunu düşürüyor.
Genetik olarak değiştirilmiş organizmalar (GDO) konusunda dünyanın bir numaralı şirketi olarak bilinen Monsanto bu alanlardaki faaliyetlerini küresel beslenme konusuna çözüm üretmek olarak gerekçelendiriyor. Ancak şirkete yönelik özellikle Avrupa’dan büyük tepkiler geliyor. Almanya’nın başını çektiği bu grup genetiği değiştirilmiş herhangi bir ürünün Avrupa topraklarında yetiştirilmemesi için yıllardır kulis yapıyor. Bu konu aynı zamanda ABD ve AB arasında yapılması planlanan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşması’nın da önündeki en büyük engel durumunda. Almanya’daki bazı sivil toplum örgütleri Monsanto’nun BASF ve Bayer’e satılmasının GDO’lu ürünlerin bizzat Alman şirketleri üzerinden Avrupa’ya taşınması anlamına geleceğine işaret ederek olası birleşmeye tepki gösteriyor.
Küresel pazarlarda tarım ürünlerinin fiyatları düşük seviyelerini koruyor. Şirketler pazardaki konumlarını korumak için pahalı alışverişler yapmak zorunda. Düşük faizler finansmanı kolaylaştırıyor.