Akkim Gündem | Sayı 26

www.akkim.com.tr 49 metal olmadığının, içinde herhangi bir pestisitin kullanılmadığı - nın sertifikası. Bunu kimya yapıyor. Bu tip tesisler çok önemli ve çoğalmalı. Mesela domatesin içinde pestisit çıkar veya başka bir şeyin içerisinde aflatoksin çıkar. Bunların tehlikesini de kim - ya gösterir, nasıl engelleneceğinin reçetesini de kimya yazar. O yüzden kimya gerçekten çok değerli bir bilim dalı. Ülkemizin geleceği aslında!!! Eğer kimyayı topluma iyi bir şekilde anlata - bilirsek iyi domates, patates yetiştirebiliriz, temiz su içebiliriz, temiz kıyafet giyebiliriz. Kışın sıcak, yazın serin tutacak giysiler üretebiliriz. İlaçlara daha rahat ulaşabiliriz. Kimya olmasa bunla - rın hiçbiri olmaz. Bunları anlatabilirsek toplum kimyayı sahiplenir ve aileler çocuklarını kimyaya yönlendirir. Çocukken hayal kurarız ve kurtarıcı olmak isteriz. O kurtarıcı- lığın kimyadan geçtiğini bilmiyoruz pek fazla. Haklısınız. Ben hâlâ daha kurtarıcı olmak istiyorum. Mesela insansız hava aracı yapıyoruz değil mi? Bu araçların ileri tek - noloji sistemleriyle donatılmasında kimyanın etkisi çok büyük. Bir uçağa görünmezlik zırhı büründürmek kimyanın işidir. Nano malzemelerle kaplayarak bunu yaparız. Yolumuz ille de kimya - dan geçmek zorunda. Çocuğunuzun kullandığı oyuncakta tok - sik etki yapacak maddeyi tespit etmek de kimyanın işi, zararsız kimyasalla o oyuncağı üretmek de… Ve en önemlisi deprem yapı kimyasalları… Yapı kimyasallarına verilen önem artacak. Binalar yapılırken kim - yacılar da önemli rol oynayacak. Yapı sektöründe de kimyanın önemi anlaşılıyor. Kimyagerler artık yüksek teknolojiyi çimento yapımında kullanacaklar. Farklı kimyasallar sentezleyerek daya - nıklılığı artıracak malzemeler üretmek, sağlam binalar yapmak için yolumuz kimyadan geçmek zorunda. Öğrencilerinizle kutuplarda yaptığınız ve çok ses getiren ça- lışmalarınız oldu… Şu an çalışma hangi aşamada? Bu hafta projeyi tamamlayıp raporumuzu TÜBİTAK sistemine yükledik. Kutuplar 2049’a kadar tüm dünyanın, yani herkes gi - dip araştırma yapabilir. Ancak 2049’dan sonra söz hakkı ortaya çıkacak. Yani orada yapılan araştırma türü ve miktarına göre söz hakkınız olacak. Bununla ilgili ülkemizden son 7-8 yıldır büyük bir atak var. Cumhurbaşkanlığı uhdesinde TÜBİTAK bünyesinde kutup enstitüsü kuruldu ve başında çok başarılı bir bilim insanı ve ekibi var. Ülkemizde artık kutuplarda yapı - lacak çalışmalar TÜBİTAK’a sunuluyor. Her yıl kutuplara bilim seferleri düzenleniyor. Bir öğrencimle hayalimiz vardı; kutupla - ra gidip o bölgeyle ilgili mesela insan kaynaklı pestisit taşınma oldu mu, metal kirliliği var mı diye araştırmak. Bununla ilgili bir proje yaptık ve kabul edildi. Öğrencimizi kutuplara gönderdik. Oradan örnekler geldi ve çok güzel datalar elde ettik. Şu ana kadar sekiz tane SCI kapsamında yayın yaptık ve yayınlarımı - zı göndermeye devam ediyoruz. Çünkü orası dünyanın kara kutusu. Geçmişle ilgili bilgi elde etmek istiyorsak yolumuz mutlaka kutuplardan geçmek zorunda, çünkü bakir bölge. Bundan 300 bin yıl önce dünya atmosferinde ne olduğunu tespit etmek istiyorsak kutuplarda çalışma yapmalıyız. Öğren - cimizin verileri buradaki laboratuvarda analiz edildi. Yaptığımız bilimsel çalışmaların bir ödülü olarak bu yıl Royal Society of Chemistry’e Fellow (Danışman) üye olarak seçildim. Yapılan bi - limsel çalışmaların ödüllendirilmesi her bilim insanı gibi bizleri de çok mutlu ediyor. Çalışma şevkimizi arttırıp bilim yolunda yürüme gayretimizi arttırıyor.. • 1980 yılı, Elazığ doğumlu. • Fırat Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü 2001 mezunu. Bölüm ve fakülte birinciliğinin yanı sıra üniversite ikinciliği dereceleriyle mezun olduktan sonra analitik kimya anabilim dalında yüksek lisansını 2003 yılında, doktora eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde 2009’da tamamladıktan sonra doktora eğitiminin bir kısmını Kanada Ulusal Araştırma Merkezi’nde sürdürdü. 2012 yılında doçent, 2017 yılında profesör unvanını alan Dr. Bakırdere; çeşitli kurum ve kuruşlarca desteklenmiş biri TÜSEB, 27’si TÜBİTAK projesi olmak üzere toplam 47 bilimsel araştırma projesinde yürütücü, araştırmacı ve danışman olarak görev aldı. • Uluslararası saygın dergilerde yayınlanmış 302 makaleye, uluslararası saygın yayınevlerince basılan iki kitaba, ulusal/ uluslararası sempozyumlarda sunulmuş 183 bildiriye ve 2022 yılına ait ulusal bir patente sahip. • Yaptığı çalışmalarla ulusal/uluslararası platformlardan 2019 yılında ODTÜ Prof. Dr. Mustafa N.Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı Araştırma Teşvik Ödülü ve 6 adet TÜBİTAK 2242-Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışması’nda akademik danışman olarak Türkiye ve bölge geneli birincilik, ikincilik ödülleri olmak üzere toplam 16 ödül kazandı. • 2015 yılında seçildiği Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) asosiye üyeliğinin yanında dünya genelinde 200 üyesi bulunan Küresel Genç Akademi üyeliğine 2018 yılında seçilirken, söz konusu görevlerine halen devam ediyor. • 2022 yılında İngiliz Kraliyet Akademisi Kimya Topluluğu’na “Fellow” üye olarak seçilen Dr. Bakırdere, Türkiye Kimya Derneği Yönetim Kurulu üyesi. BİR PORTRE OLARAK PROF. DR. SEZGİN BAKIRDERE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTczMDA=