Akkim Gündem | Sayı 26

Akkim Gündem 46 A K A D E M İ “KİMYA, “HAYATI ANLAMA SANATIDIR”” Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sezgin Bakırdere, özellikle kutuplarda yaptığı çalışmalarla adından sıkça söz ettiren bilim insanı. Soyadını taşıyan araştırma grubunda Nobel Ödüllü birçok akademisyeni son bir yılda ağırlamış. Prof. Dr. Sezgin Bakırdere ile daha yaşanabilir ve temiz dünya için en önemli alanlardan biri olarak işaret ettiği kimyayı ve hayatımızdaki yerini enine boyuna konuştuk. L isans eğitiminizi kimya alanında yaptınız. Peki, bu ka- rarı nasıl verdiniz? Lise yıllarımdaki kimya öğretmenlerimden çok etkilen - miştim. Ağabeyim de ben de kimyayı seviyorduk, ikimiz de kimyager olmak istedik, üniversitede ikimiz de kimya bölümü - nü kazanınca kimyayla ilgili serüvenimiz başlamış oldu. Hayatta karşılaştığımız problemler bilimsel buluşları tetikler. Bir sorun tespit ederiz ve çözmek için ürettiğimiz çalışmalar yeni bilgiler üretir. Böyle baktığımızda sizin en temel proble- miniz nedir bilimsel alanda? Çocukluğumuzda Super Mario diye bir oyun vardı. Önüne çıkan engelleri tek tek aşıp sonunda prensesi öpeceksin. Akademis - yenlik de durum böyle aslında. Yani akademisyenlik temelde engelleri aşma, zorlukların üstesinden gelme sanatıdır. Hayalleri - mizi de bu engelleri aşarak gerçekleştiririz. Engeller para olabilir, öğrenci bulamamak olabilir, proje alamamak olabilir… Super Ma - rio gibi tüm bunların üstesinden gelmemiz şart. Türkiye’de en - geller var mı diye bakarsak, tabii ki var, ancak Türkiye’de engeller aşılabiliyor. Ben doktoramın bir kısmını Kanada’da yaptım, orada engellerin aşılması daha zor. Çünkü orada para bulamama, de - vam eden projende ihtiyaç duyduğun kimyasala ulaşamama gibi engellerin aşılması daha zor süreçler içeriyor. Örneğin Türkiye’de bir kimyasal ihtiyacım olsa, onu gidip bölümdeki bir hocamdan rahatlıkla temin edebilirim. Ama Kanada’da gidip başkasından alamazsın. Bu yönüyle, Türkiye’de bu kültürle yoğurulmuş bir akademisyenlik yapısı var ve yardımlaşma çok yüksek. Yeter ki içindeki azim ölmesin. Diyelim proje yazman gerekiyor, hem kim - yasal hem de bunun için para lazım. Kimyasalın olacak ki, öğren - ci gelip deney yapabilsin. Para bulamazsan, kimyasalın olmazsa öğrenci gelmez ve orası bataklık olur, çiçek yetişmez. Bizim asli görevimiz, bataklığı kurutup orada çiçek yetiştirebilmek, yani ge - lecek nesilleri yetiştirmek… Bence akademisyen eğer azimliyse burada laboratuvarını donatması da yayın çıkarması da zor değil. “KİMYA ŞİMDİ ÇOK DAHA DEĞERLİ” Türkiye’de ekonomik göstergelere baktığımızda döviz açığını oluşturan en temel kollardan biri de kimya… Ne düşünüyor- sunuz bu konuda? Önemli bir konuya parmak bastınız. Bakın atalarımız çok gü - zel demiş, “yükte hafif, pahada ağır” diye… Yükte hafif, pahada ağır demek, kimya demektir. Çünkü hacmi küçük olup ondan maksimum kazanç sağlayabileceğiniz sanat dalının adıdır kim - ya. Basit bir örnek olarak nano malzemeleri verelim… Bir ilaç ya - parken de yolumuz kimyadan geçmek zorunda. O ilacı vücutta taşıyacak nano malzemeleri yaparken de… Mesela bir nano mal - PROF. DR. SEZGİN BAKIRDERE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTczMDA=