Akkim Gündem | Sayı 23

AkkimGündem l 23 Haziran-Eylül / Sayı 22 ham madde sıkıntısı yaşandığını ve yaşanan sıkıntılardan dolayı ara ürün maliyetlerinin oldukça arttığını ve kârlı- lıkların azaldığını da söyleyebiliriz. Sektörde yer alan bazı şirketler almış olduğu kararlar çer- çevesinde, ofis çalışanlarının haftanın belirli günleri ve bölüm bölüm işe gelmesini sağladı, hatta tamamen home office çalışmaya başladı. Bu sayede hem çalışanların sağ- lığı korunurken hem de iş akışının sürdürülebilirliği sağ- lanmış oldu. Üretim yapan kimya firmaları ise ellerindeki sipariş durumlarına göre daha esnek çalışma saatlerini göz önünde bulundurarak, çok fazla çalışanın aynı ortam- da uzun süre çalışmamasını sağladı. Pandemi sürecinden bugünkü deneyimlerimizden ha- reketle geleceğe dair hangi öngörülerde bulunabiliriz? Pandemiyle birlikte tüm dünya bir değişim sürecine girdi. Bu değişimi yalnızca ekonomi ve ticaretle ilgili de değil, hayatımızın tüm aşamalarında deneyimledik. Bu süreç- te en büyük değişim ise dijitalleşmede yaşandı. Dünyada dijitalleşme son bir yılda 7-8 yıllık bir gelişim gösterdi. Covid-19 pandemisinde en az hasarla yoluna devam eden şirketlerin dijital dönüşümde ilerleme kaydetmiş şirketler olduğunu görmekteyiz. Yaşanan bu deneyimlerden günü kurtarma odaklı değil, uzun vadeli çözüm üretebilen fir- malar çok daha kazançlı çıkacaklardır. Yaşanabilecek olumlu ve olumsuz senaryolara göre şir- ketlerin özellikle yatırım anlamında nasıl aksiyonlar alması gerektiğini düşünüyorsunuz? Covid-19 pandemi süreci, bize lokasyondan bağımsız bir iş hayatı nasıl olması gerektiğini de öğretti ve ERP, CRM ve akıllı otomasyon sistemlerinin önemini bir kez daha çok net bir şekilde gördük. Ayrıca verinin ve veriyi doğru okuyabilmenin bu tür krizlerle başa çıkmanın daha opti- mize, düşük riskli ve verimli bir süreç yönetmenin birincil şartı olduğuna da şahit olduk. Çalışanlarının hayatlarını önemseyen ve bu konu hak- kında harekete geçen ve ERP, CRM gibi sistemlerle lo- kasyondan bağımsız olarak iş süreçlerini yönetebilen şirketler tecrübeli çalışanlarının firmaya olan bağlılığını arttırıp, aynı zamanda kadrolarını genişletmek istedikle- rinde kolaylıkla kalifiye personel bulabileceklerdir. Dijital dönüşümün yanı sıra, bahsettiğim gibi kimya sektörün- de ham maddelerimizin yüzde 70’ini ithal ham maddeler oluşturmakta. Dolayısıyla hem küresel tedarik zincirinde yaşanan problemler hem de kur artışları sektörü olumsuz etkiledi. Bu olumsuzlukların ortaya çıkmasını engelleme- mizin en önemli şartı ise kimya sektörüne yapacağımız yatırımlar ile yerli ve milli üretimi teşvik etmektir. Şirketler açısından teknoloji ve Ar-Ge yatırımının öne- mi bir kez daha ortaya çıktı diyebilir miyiz? Teknoloji ve Ar-Ge’ye daha fazla yatırım yapılarak katma değerli ürünlerin üretimi de sağlanmalı. Katma değerli ürünlerin üretimi hem ihracat pazarındaki rekabet gücü- müzü hem de dünya ihracatındaki payımızı artıracaktır. Dolayısıyla sektörümüzde de Ar-Ge’ye yatırım yapan fir- maların geleceği çok açık olacak. Ayrıca pandemi süre- cinden önce farklı firmaların hammaddelerini onaylatmış ve tedarik sıkıntısının yaşanabileceğini öngörüp ona göre harekete geçen firmaların üretimlerini durdurmak zo- runda kalmadan, başarılı bir müşteri ilişkileri yönetimi gerçekleştirdiğini gördük. Bu da bize sektörde her zaman uzun zamanlı iş ortaklıklarının, tedarikçi anlaşmalarının ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTczMDA=